
Lamine
Lamine Diş Kaplama Nedir? Nasıl Yapılır?
Lamine diş kaplama porselen kaplama ya da yaprak diş gibi farklı isimlerle de biliniyor. Diş
ölçüsüne göre özel olarak hazırlanan ve çok daha beyaz, pürüzsüz bir diş
görünümü elde etmeyi sağlayan bu kaplamalar dişlerde milimetrik düzeyde bir
inceltme yapılarak uygulanıyor. Laboratuvar ortamında hazırlanan ve ince formu
nedeniyle yaprak olarak adlandırılan diş kaplama materyali inceltme sonrasında
dişe yapıştırılıyor.
Dişlere yalnızca 0.3
mm – 0.7 mm oranında bir inceltme yapılarak uygulanıyor olması, yaprak diş
kaplamanın doğal diş görünüm sunmasında etkilidir. Aynı zamanda porselen
materyalden üretiliyor olması, ışık geçirgenliğinin yüksek olmasını sağlıyor.
Böylelikle son derece estetik ve doğal bir görünüm yakalanmış oluyor. Yaprak
diş kaplamalar metal materyal içermiyor ve bu da doğal görünümünde etkili olan
unsurlardan biridir.
Dişlerinin sarı
görünmesinden, lekelerden, çatlak ya da düzensiz diş görüntüsünden rahatsız
olanlar için lamine diş kaplamaların gayet ideal bir seçenek olduğunu
söyleyebiliriz. Elbette bazı kişiler için bu diş kaplamalar doğru bir tercih
olmaz. Kimlerin bu uygulamadan faydalanamadığını aktaracağız. Hangi durumlarda
problemin yaprak diş kaplama ile çözülebildiği konusunu da ele alacağız.
Öncesinde işlemin nasıl yapıldığı konusuna değinelim.
Lamine Diş Kaplama Nasıl Yapılır?
İlk
olarak hastanın uygulamadan neler beklediğinin netleştirilmesi gerekir. Aynı
zamanda mutlaka detaylı bir muayene yapılmasına da ihtiyaç vardır. Ağız
içerisinde çürük diş var mı, diş etleri sağlıklı mı gibi bazı veriler muayene ile
elde edilir. Bu aşamada hastanın lamine diş kaplama için uygun bir aday olup
olmadığı da belirlenmiş olur. Eğer diş çürüğü, diş eti hastalığı gibi ağız ve
diş sağlığıyla alakalı çeşitli problemler varsa öncelikle tedavilerin
uygulanması gerekir. Ardından diş kaplama aşamasına geçilebilir.
Kaplamaların dişe uygun şekilde
hazırlanabilmesi için ağız içerisinden ölçü alınmasına ihtiyaç vardır. Lamine
kaplamaların her biri hastaya özel üretilir. Kaplamalar laboratuvar ortamında
hazırlandıktan sonra uygulama aşamasına geçilir. Özel yapıştırıcı bir materyal
kullanılarak diş yüzeyine yaprak kaplamalar yapıştırılır. Dişlerde hafif bir
aşındırma yapıldıktan sonra yapıştırıcı ile diş yüzeyine sabitlenen kaplamalar
uzun süre sorunsuz bir biçimde kullanılabilir. Elbette uygulama aşamasında
hastanın acı hissetmesi mümkün olmaz. Diş kaplamalar, hasta bakımından gayet
konforlu bir süreçte tamamlanan işlemler arasındadır.
Lamine Diş Çeşitleri Nelerdir?
Genel olarak lamine diş kaplama 2
farklı seçenek sunan kaplama türüdür. Bunlar; Kompozit lamine ve porselen
lamine olarak adlandırılır.
Kompozit Lamine
Dişin rengini ve şeklini
düzeltmek amacıyla uygulanan ve dişe herhangi bir zarar vermeyen kaplama
türüdür. Çoğunlukla dişinde hafif çapraşıklıklar olanlar ya da diş renginden
memnun olmayanlar tarafından tercih edilir. Dişe gayet estetik bir görünüm
kazandıran kompozit lamine, dişlere hafif büyük bir görünüm kazandırmak
istendiğinde de tercih edilebiliyor.
Porselen Lamine
Dişlerde meydana gelen renk
kayıpları, lekelenmeler ya da hafif çapraşıklık durumunda porselen lamine diş
kaplama tercih edilebilir. Son derece ince bir forma sahip olması nedeniyle
kullanımı sırasında herhangi bir rahatsızlık vermediğini eklemek gerekir. Bu
diş kaplamalar kişiye özel hazırlanır ve doğal görünüm sunması bakımından da
beklentileri karşılar.
Lamine Diş Yapılmasını Gerektiren Durumlar
Hangi
durumlarda lamine diş kaplama işlemine
ihtiyaç duyulduğu sorusunu kısa bir liste ile yanıtlayabiliriz.
- Dişlerde kırık ya da çatlak olması
- Dişlerde aşınmalar olması
- Diş aralarının ayrık olması
- Diş beyazlatma yöntemleri ile istenen diş beyazlığının elde
edilememiş olması
- Dişlerde şekil bozukluğunun bulunması
- Diş boyunun kısa olması
- Dişte eğrilikler olması
- Diş yapısına genetik olarak bazı bozuklukların bulunması
Tüm bunların yanı sıra sadece
daha pürüzsüz görünen bir diş yapısına sahip olmak isteyenler de rotasını bu
uygulamaya çevirebilir.
Lamine Diş Bakımı Nasıl Yapılır?
Öncelikle dişlere
lamine diş kaplama uygulanmış olması spesifik bir bakıma ihtiyaç duyulduğu
anlamına gelmez. Diş bakımı için özel materyallerin kullanımına da gerek
yoktur. Sadece eskiden olduğu gibi rutin ağız ve diş bakımının lamine diş
kaplama sonrasında da ihmal edilmemesi gerekir. Yapılması gerekenleri gözden
geçirebilirsiniz.
- Günde 2-3 defa
dişler fırçalanmalıdır.
- Diş fırçalama
sonrasında diş ipi ile diş aralarının temizlenmesi sağlanmalıdır.
- 6 ayda bir diş
hekimi kontrolüne gidilmelidir.
İşlemin yapılmasının
ardından 10 gün boyunca sıcak ve soğuk yiyecek ile içecek çeşitlerine karşı bir
hassasiyet gelişmesi normaldir. Bu durumun geçici olduğunu belirtelim. Bunun
dışında yapılan diş kaplamaya bağlı olarak herhangi bir sorun yaşanmaz.
Beklenmedik bir durumun gelişmesi halinde diş hekiminize başvurabilirsiniz.
Lamine Diş Kaplamanın Ömrü Ne Kadardır?
Kişinin ağız ve diş
temizliğine ne kadar önem verdiğine bağlı olarak lamine diş kaplama ömrü de
değişiyor. Genellikle 10 yıl ila 15 yıl arasında değişen bir süre boyunca bu
kaplamalar problemsiz bir şekilde kullanılabilir. Ancak bunun için ağız ve diş
temizliğine önem verilmesi gerekir. Kaplamaların herhangi bir sorun yaşanması
durumunda değiştirilmesi, yenilenmesi de mümkündür.
Sıklıkla merak edilen
hususlardan biri zamanla yaprak diş kaplamalarda renk değişiminin olup
olmadığıdır. Bu materyaller metal içermiyor ve porselenden üretildiği için
zamanla sararma ya da renklenme meydana gelmiyor. Haliyle yıllarca hiçbir sorun
yaşanmadan kullanılabiliyor olmaları da bundan kaynaklanıyor. Elbette sararma
ya da renklenme olmaması için kişinin günde 2-3 defa dişlerini fırçalaması
önemlidir. Ağız hijyeninin ihmal edilmesi halinde hem çeşitli diş ve diş eti
sorunları yaşanabilir hem de diş kaplamalar bu durumdan olumsuz etkilenir.
Maalesef lamine diş
kaplama herkes için uygun bir işlem değildir. Bazı kişilerin bu uygulamadan
faydalanması önerilmez. Öncelikle ağız ve diş sağlığının kötü durumda olmaması
gerektiğinin altını çizelim. Dişte çürük olması ya da bazı diş eti hastalıklarının
bulunması halinde bu sorunların giderilmesi elzemdir. Ağız ve diş sağlığına
kavuşulduktan sonra diş kaplama seçenekleri değerlendirilebilir.
Bununla birlikte
dişte çürük olma olasılığı yüksek olan kişilere de diş kaplamanın yaptırılması
önerilmez. Kişinin sağlıklı bir diş minesi yapısına sahip olması koşulu da
aranır. Kimlerin bu işlemden faydalanamayacağı konusunda sizlere kısa bir
listeden söz edebiliriz.
- Geceleri diş
gıcırdatma ya da diş sıkma davranışı olan kişiler
- Tırnak yeme
alışkanlığı olan kişiler
- Kalem ya da
gözlük sapı ısırma gibi sert cisimleri ısırma alışkanlığı olan kişiler
- Daha önce kron
uygulaması yapılmış olan kişiler
- Diş üzerinde
büyük bir alanda dolgusu olan kişiler
Neden diş üzerinde
büyük dolgu olan kişilerin bu işlemden faydalanamadığı merak ediliyor. Yaprak
diş kaplamalar dişin mine tabakasına uygulanır. Dişin en az 3 yüzeyini kaplayan
dolguların olması ise mine tabakasının önemli oranda zarar gördüğü anlamına gelir.
Dişin mine tabakasının az olması ise yaprak kaplamaların dişe tutunmasını
engelleyen bir unsurdur. Dolayısıyla dişe tutunması noktasında ve kullanım ömrü
konusunda çeşitli sıkıntılar yaşanır. Bu nedenle büyük dolgular olduğunda
yaprak diş kaplamanın tercih edilmesi tavsiye edilmez.
Yaprak diş kaplama,
son yıllarda sıklıkla tercih edilen kaplama türlerinden biri haline geldi.
Estetik diş hekimliğinde bu kadar fazla talep ediliyor olması ise sağladığı
çeşitli avantajlardan kaynaklanıyor. Yaprak diş kaplamanın
- Bu diş
kaplamalara başlanmadan önce dişlere çok hafif düzeyde bir aşındırmanın
yapılması gerekiyor. Dolayısıyla lamine diş kaplama dişe
çok fazla zarar vermeden uygulanan yöntemlerden biridir.
- Kaplamaların dişe
sabitlenmesinde kullanılan yapıştırıcı materyal son derece güçlüdür. Bu da
kaplamanın dişe oldukça sağlam bir şekilde tutunmasını sağlar. Haliyle
kaplamanın düşme ve çıkma riski düşüktür.
- Renk
değiştirmiyor olmaları yaprak diş kaplamanın en önemli avantajlarından biridir.
Uzun yıllar ilk günkü kadar beyaz ve pürüzsüz görünümünü korumaya devam
eder.
- Estetik bir görünüm sergilerken aynı zamanda doğal görünüm beklentisini de karşılar. Kaplama uygulanan dişler ile gerçek dişlerin birbirinden ayırt edilmesi mümkün değildir.
- Diş ipi
kullanımına engel olmaz ve işlem sonrasında ağız – diş temizliği rutinine
devam edilebilir.
- Sadece tek bir
dişe uygulanması mümkün olduğu gibi çoklu olarak da uygulanabilir.
- Pürüzsüz bir
yapıya sahip olması nedeniyle ilk günden itibaren herhangi bir rahatsızlık
vermeden kullanılabilir.
- Kırılma, germe ve
çekme dirençleri oldukça yüksektir. Sağlamlık açısından ideal diş kaplama
seçeneklerinden biridir ve uzun süre kullanım imkanı tanır.
- Işık geçirgenliği
yüksek olan bir materyalden üretilmeleri parlak bir görünüm
sergilemelerini sağlar.
- Dişe ve diş
etlerine uyumlu bir malzemedir.
- Tedavinin en
başında nasıl görüneceği bilinir.
İçerisinde herhangi
bir metal desteği olmayan lamine diş kaplama dişin ön yüzeyine güçlü bir
yapıştırıcı malzeme ile sabitlenir. Öncesinde ise diş yüzeyinde az oranda bir
aşındırma yapılır. Bu aşındırma oldukça hafif orandadır ancak zirkonyum
kaplamalarda aşındırma daha fazladır. Zirkonyum kaplamanın dişe uygulanabilmesi
için aşındırmanın % 40 dolaylarında olması gereklidir. Bu oran kişiden kişiye
değişebilir.
Genellikle ön diş
bölgesine kaplama yapılmak istendiğinde lamine diş kaplama tercih edilir. Bunun
nedeni ise bir kıyaslama yapıldığında zirkonyuma göre estetiğinin çok daha
yüksek olmasıdır. Zirkonyum kaplamalar ise arka dişlere rahatlıkla
uygulanabilir. Çiğneme direncinin bir hayli yüksek olması nedeniyle arka
dişlere zirkonyum kaplamaların uygulanması daha sık tercih edilen bir
yöntemdir. Eğer dişlerde çok fazla düzeyde aşınma varsa ya da kayıp mevcutsa bu
durumda zirkonyum kaplamaların tercih edilmesi gereklidir.
Çok sayıda kişi
dişlerinde hafif çapraşıklık olmasından şikayet eder. Dişlerde bulunan
çapraşıklık farklı düzeylerde olabiliyor. Şayet hafif oranda bir çapraşıklık
varsa bu durumda lamine diş kaplama işlemi yapılabilir. Fakat çapraşıklığın
belirli bir seviyenin üzerinde olması durumunda bu kaplama yönteminin tercih
edilmesi önerilmez. Nedeni ise kaplamaların dişe başarılı bir şekilde
uygulanmasının zor olacağıdır.
Bu kişilere önerimiz
öncelikle ortodontik tedavi seçeneklerinden faydalanmaları olacak. Ortodontik
tedavi ile dişlerdeki çapraşık görünümün düzeltilmesi mümkündür. Bunun için
mutlaka çocukluk döneminde olmak gerekmiyor. Yetişkinlik döneminde de çapraşık
diş sorunu tedavi edilebilir ve tedavi tamamlandıktan sonra diş kaplama
seçenekleri değerlendirilebilir.
Hastalar lamine diş
kaplama yaptırmadan önce bu işlemin dezavantajları hakkında da bilgi sahibi
olmak isteyebilir. Bu kaplamaların belirgin bir dezavantajı bulunmuyor. Sadece
bazı diş kaplama materyallerine nazaran biraz daha hassas olduklarını söyleyebiliriz.
Bu nedenle işlemden faydalanan kişilerin çiğneme basıncına bir miktar daha
fazla dikkat etmeleri gerekebilir. Porselen materyalden özel olarak
laboratuvarda üretiliyor olmaları ise fiyatlarının bir miktar daha yüksek
olmasını beraberinde getiriyor. Ancak yaprak diş kaplamaların sağladığı
avantajlar, estetik ve doğal görünümü dezavantajlarını gölgede bırakmayı
başarıyor.
Kaç adet dişe
uygulama yapılacağı ve işlem öncesi diş tedavisinin gerekip gerekmediğine bağlı
olarak lamine diş kaplama süresi değişebiliyor. Çoğunlukla bu işlemin 3 gün ila
7 gün arasında bir sürede tamamlandığını söyleyebiliriz. Fakat diş kaplamadan
önce çürük diş tedavisi ya da diş eti tedavisi gibi çeşitli tedavilerin
uygulanması gerekiyorsa bu durumda toplam süre daha uzun olacaktır.
Bununla birlikte
yaprak diş kaplama için diş ölçülerinin alınması gerekir. Çünkü kaplamalar
hastaya özel olarak, özel ölçülerde üretilir. Bu nedenle tek seansta işlemin
tamamlanması mümkün olmaz. Çoğunlukla işlem 2-3 seansta tamamlanır.
Kaç adet dişe lamine
diş kaplama yapılabileceğine dair bir sınırlandırma olmadığını
söyleyebiliriz. Yalnızca tek bir dişe de kaplama yapılabilir. Birden fazla
sayıda dişe yapılması da mümkündür ve yaprak diş kaplama genellikle ön diş
grubu için tercih edilir. Dişlerde hafif çapraşıklık olması, kırık ya da çatlak
bulunması bu kaplama yönteminden faydalanmaya engel değildir. Diş hekimine
danışmanız durumunda yaprak kaplamalar için uygun bir aday olup olmadığınızı
kolayca öğrenebilirsiniz.
Doğru şekilde
uygulanması ve kişinin ağız hijyenine dikkat etmesi durumunda lamine diş
kaplama koku yapmaz. Olabildiğince belirli bir kalitenin üzerinde materyaller
kullanılan klinikleri tercih etmelisiniz. Aynı zamanda diş kaplama
tekniklerinin ardından dişlerin düzenli olarak fırçalanması ve diş aralarının
da diş ipi ile temizlenmesi önemlidir. Ağız ve diş temizliğinin ihmal edilmesi
durumunda ağızda kötü koku oluşabilir. Bu durum diş çürüklerine ve diş eti
hastalıklarına da neden olabilir. Dolayısıyla ağız içerisinde diş kaplama olsun
ya da olmasın mutlaka ağız hijyenine dikkat edilmelidir.
Yaprak laminat ya da
yaprak laminasyonu olarak adlandırılan işlem bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi
dişlerde kırık, çatlak ya da eğrilik olması gibi durumlarda devreye girer.
Dişin daha estetik ve daha düzgün görünmesi için lamine diş kaplama yönteminden
istifade edilebilir. Dişin ölçülerine özel olarak üretilen kaplamalar dişteki
görünüm sorunlarını mükemmel bir şekilde kamufle eder.
Elbette lamine diş
kaplama sonuçları kalıcıdır. Bu işlemde dişin ölçülerine göre özel olarak
üretilen ve yaprak formunda olan kaplamalar diş yüzeyine yapıştırılır.
Kullanılan yapıştırıcı ise son derece güçlüdür ve bu da yemek yeme, konuşma
gibi eylemler sırasında kaplamaların çıkmasını önler. Dolayısıyla yaprak diş
kaplama kalıcı bir sonuç sunar. Ancak tüm materyaller gibi yaprak diş kaplamada
kullanılan malzemelerin de bir ömrü vardır. Lamine kaplamalar 10 yıl civarında
bir süre boyunca herhangi bir problem yaşanmadan kullanılabiliyor.
Kişinin ağız ve diş
sağlığına dikkat etmesi durumunda diş kaplamalar da uzun süre
kullanılabilecektir. Bu kaplamaların ön plana çıkan özelliklerinden biri de
renklenme olmamasıdır. Zamanla sararması ya da kararması gibi sorunlar
yaşanmaz. Diş temizliğinin düzenli olarak yapılması durumunda yıllarca ilk
günkü beyazlığını ve parlaklığını koruyabilir.